25 Ocak'ta Merkez Yürütme Kurulu'nun olağanüstü toplantısında ve 31 Ocak'ta İsviçre İşçi Sendikaları Federasyonu (SGB) delegeler toplantısında Avrupa Birliği (AB) ile yapılan ikili Anlaşmalar III tartışıldı. Unia ve SGB oybirliğiyle, sendikaların İsviçre ve AB arasında çalışanların haklarının korunmasına zarar verecek herhangi bir anlaşmanın yapılmasına izin vermemeleri kararı aldı.
Sendikalar, onur kırıcı mevsimlik işçi statüsünün sona erdirilmesi ve buna eşlik eden tedbirlerle birlikte kişilerin serbest dolaşımının sağlanması için mücadele ettiler. Bunlar daha iyi ücret ve çalışma koşullarına yönelik önemli adımlardı. Daha güvenli ikamet hakları sayesinde, İsviçre pasaportu olmayan çalışanların hakları, işverenlerin saldırılarına karşı daha iyi korunabilmektedir. Ücretlerin koruması sayesinde, tarihte ilk kez binlerce şirkette ücretler ve çalışma koşulları kontrol edilmekte ve söylemeşmeye göre uygulanmaktadır. Şu an müzakere edilen III. Anlaşma bu başarılı modeli tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle Unia Merkez Yönetim Kurulu ve İsviçre İşçi Sendikaları Federasyonu (SGB) delegeleri oybirliğiyle, sadece ücretlerin korunmasını, güvenli ikamet haklarını ve kamu hizmetlerini güvence altına alan bir anlaşmayı destekleme kararı aldılar. SGB Başkanı Pierre-Yves Maillard, delegeler toplantısında yaptıgı konuşmada şunları söyledi: “Anlaşma ücretlerin korunmasını kötüleştiriyor. Şimdi karşı önlemler almamız gerekiyor. Sıkı bir şekilde müzakere edeceğiz. Amaç, çalışanların yararına olan ve onlara zarar vermeyen bir çözüm bulmaktır”.
Federal Konsey, AB Komisyonu ile müzakerelerin 20 Aralık 2024 tarihinde sonuçlandığını Müzakere`nin hedeflerine ulaştığını bildirdi.. Ancak edinilen bilgiler ne yazık ki ücretlerin ve kamu hizmetlerinin korunmasının anlaşmayla tehlikeye gireceğini gösteriyor. SGB delegeleri için bu kötüleşmeler kabul edilemez. Bu nedenle ücretlerin korunması ve kamu hizmetlerinin yeni ve etkili tedbirlerle güvence altına alınması çağrısında bulundu. Bunun üzerine Isviçre Konfederasyon`u bu konuda işçi sendikaları ve işverenlerle iç siyasi müzakereler yürütmeye hazır olduğunu beyan etti. İsviçre, Avrupa'daki en yüksek ücretlere sahiptir. İsviçre işgücü piyasasının kontrolsüz bir şekilde açılması ve göçmen işçiler için daha kötü ikamet hakları ve niteliklerinin tanınmamaya devam etmesi kaçınılmaz olarak ücret baskısına yol açacaktır. Bu nedenle İsviçre, işçi sendikalarının baskısı sonucu bu Anlaşma`ya eşlik eden tedbirleri uygulamaya koymuştur. Toplu iş sözleşmeleri, denetimler ve para cezaları sayesinde iyi korunan sektörlerde ücretlerin düşmesi engellenebilmiştir. Yeni müzakere edilen anlaşma III de, ücret korumasının önemli kısımları sorgulanıyor. Ücretlerin korunması kötüleştirilmemeli, iyileştirilmelidir. Zira son yıllarda taşeron firmaların sayısının ve geçici çalışma ve güvencesiz istihdam ilişkilerinin artması nedeniyle ücretlerin korunması daha zorunlu bir hale gelmiştir. İsviçre toplu iş sözleşmelerinin (TİS) temeli giderek bozulmaya çalışılıyor.
Aynı zamanda AB, başta enerji sektörü ve demiryolu taşımacılığı olmak üzere kamu hizmetlerinin özellestirilmesi için baskı yapmaktadır. Bu durum, tüm İsviçrelilerin yararlandığı yüksek kaliteli hizmetleri tehlikeye atacaktır. Sendikalar, AB'nin sosyal haklara saygı göstermesi ve koruma mekanizmalarını ortadan kaldırmak yerine güçlendirmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Anlaşmanın İsviçre'deki ücretleri garanti altına alması, İsviçre ve AB'deki sosyal standartların yakınlaştırılmasıyla toplu iş sözleşmelerini güçlendirmesi ve kamu hizmetlerini özelleştirmeye karşı koruması esastır.
Ücretleri korumak ve kamu hizmetlerini güvence altına almak ve kötüleştirmeleri engellemek için acil önlemlerin alınması şarttır:
İsviçre, Avurpa Birliği ile ilişkilerini yaklaşık 20 ikili anlaşma ve 100'ün üzerinde diğer anlaşmalarla düzenlemiştir. AB ile ilk anlaşma paketi ilk olarak 1994 yılında hazırlanmıştır. Bu paket, kişilerin serbest dolaşımına ilişkin anlaşmaların yanı sıra ticaret engelleri, tarım, ulaştırma ve bilimsel araştırmaya ilişkin kuralları da içeriyordu.