Siyaset, göç ve toplumdan en önemli haberler

Mevcut vatandaşlığa kabul yasası kısıtlayıcı ve seçicidir. AB/EFTA'dan gelen çok iyi eğitimli göçmenlere öncelik verilmektedir. Özellikle de komşu ülkelerden gelenler tercih edilmektedir. Bunun nedeni nedir? Komşu bir ülkeden geliyorsanız, zaten dili biliyorsunuzdur ve dil şartını yerine getiriyorsunuz demektir.  Birçok AB ülkesinin İsviçre ile bir yerleşme oturumu anlaşması var. Bu anlaşma, 5 yıl sonra C oturma izni almalarını sağlar. Bu da vatandaşlık icin temel bir şart. Aynı zamanda, temel eğitim almış kişilerin yanı sıra İsviçre'ye yetişkin olarak gelen ve az gelirli olanlar ise mağdur ediliyor. Bu yasa elit kesimin vatandaşlığa geçmesine yol açarak uzun vadede İsviçre seçmeninin yapısını değiştirmektedir.

Bu uygulamalar da gösteriyor ki, vatandaşlığa kabul aynı zamanda bir sınıf sorunudur. Daha cok eğitimli olan, parası olan ve AB/EFTA ülkelerinden gelenler vatandasliga kabul ediliyor. Bu Unia için ne anlama geliyor? Üyelerimizin büyük çoğunluğunun İsviçre pasaportu yok. Bu seçici vatandaşlık sistemi entegrasyon yolunda büyük bir engel teşkil ediyor. Bu nedenle, bu sınıf meselesinin komitelerimizde, sektörlerde ve bölgelerde meslektaşlarımızla açıkça tartışılmasını ve güvenle ele alınmasını sağlamalıyız. Pek çok insan vatandaşlığa kabul sürecinin ne kadar zor, pahalı ve bazen de aşağılayıcı olabileceğinin farkında değil.

Başarılı bir şekilde 130 bin imza toplayan demokrasi girişimi önemli bir tartışma başlatacak. Girişim, İsviçre'de beş yıldır yasal olarak ikamet eden, ciddi bir suç işlememiş, iç ve dış güvenlik için risk oluşturmayan ve ulusal bir dili temel düzeyde bilen herkesin vatandaşlığa kabul edilmesini istiyor. Böylece herkes için adil koşullar yaratılmaktadır. Bu imkanı değerlendirelim.