Bern’de yaklaşık 5000 kişi, ihtiyaca uygun ve adil bir psikoterapi hizmeti için gösteri yaptı. Katılımcılar, uzun bekleme sürelerine, yetersiz terapi imkânlarına ve belirsiz tarife yapısına dikkat çekti. Gösteri, psikolojik-psikoterapötik hizmet alanında çalışan kişilerin oluşturduğu “Herkes için Ruh Sağlığı” inisiyatifi tarafından organize edildi.
Katılımcıların pankartlarında “Psikoterapi bir lüks olmamalıdır” ve “Terapistler kızgın” gibi ifadeler yer aldı, sloganlar atıldı. İntihar kurbanları için yapılan bir dakikalık saygı duruşu sırasında sloganlara ara verildi. Bern SP belediye meclis üyesi ve psikoterapist Valentina Achermann konuşmasında şöyle dedi: “Sağlık sistemi bir pazar yeri değildir.” Achermann ayrıca “Maaş, zaman ve saygı” talep etti. Dünyanın en zengin ülkelerinden birinde terapi için bu kadar uzun süre beklemek zorunda olmanın kabul edilemez olduğunu vurguladı. Önceden yapılan çağrıda da belirtildiği gibi, psikoterapinin herkes için erişilebilir ve karşılanabilir olması gerektiği ifade edildi. Bunun sağlanabilmesi için uygun tarifelere, daha az bürokrasiye, karşılanabilir eğitim olanaklarına ve daha iyi çalışma koşullarına ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca, inisiyatifin öncüleri etkilenenlerle dayanışma çağrısında bulundu.
Taleplerin arka planında, 2022’den bu yana yürürlükte olan “Anordnungsmodell” (yönlendirme modeli) bulunuyordu. Bu model, meslek birlikleri ile sağlık sigortaları arasında zorlu tarife müzakerelerine yol açtı. Psikoterapistler, o tarihten beri bir doktor yönlendirmesi (sevk) olduğu sürece hizmetlerini zorunlu sağlık sigortası üzerinden faturalandırabiliyorlar. Ancak sağlık sigortaları, ortaya çıkan ek maliyetlerden şikâyet ederek tarifelerin düşürülmesini talep etti. Bu durum, adil sağlık hizmeti sunulmasına zarar veriyor.