21 Haziran günü yaklaşık 20.000 kişi Bern'de Gazze halkıyla dayanışmalarını gösterdi. Göstericiler saat 16.00’da Schützenmatte’den şehir merkezinden geçerek Parlamento Binası’nın bulunduğu Bundesplatz’a yürüdüler. Meydanda birçok konuşma yapıldı. Gösteri, çok çeşitli örgütlerin ve siyasi aktörlerin oluşturduğu geniş bir koalisyon tarafından organize edildi: İsviçre Sendikalar Birliği, Unia Sendikası, İsviçre Sosyal Demokrat Partisi (SP), Yeşiller Partisi, "İsrail/Filistin'de Demokrasi ve Adalet İçin Yahudi Ses" (JVJP), Amnesty International.
Protestoya SP ve Yeşiller'den birçok tanınmış siyasetçi de katıldı. Bazıları yürüyüşte en önde yer aldı. Bunlar arasında Fabian Molina, Cédric Wermuth, Lisa Mazzone ve Pierre-Yves Maillard vardı. Eski Federal Konsey üyesi Ruth Dreifuss da yürüyüşün ön saflarında yer aldı. Katılımcılar güçlü sesleriyle sloganlarını haykırdılar; duygusal ve mücadeleciydiler. Genç bir konuşmacı, konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı. "İsrail bombalıyor – İsviçre finanse ediyor, İsrail bombalıyor – Amerika finanse ediyor" ve "Filistin’e özgürlük!"sloganları atıldı. Bu büyük miting ile organizatörler, federal hükümet üzerinde baskı kurmak istediler. Federal Konsey’e “kabul edilemez bir hareketsizlik” suçlamasında bulunarak, İsrail’in “belgelenmiş savaş suçlarını” açık şekilde kınamasını talep ettiler. Ayrıca Konsey’den, derhal ateşkes sağlanması, Gazze ablukasının kaldırılması ve insani yardımların yeniden başlatılması için çaba göstermesini istediler.
İsrail ordusu son bir buçuk yılda 54.000’den fazla kişiyi öldürdü; bunların en az 15.000’i çocuktu. Yıkıntılar altındaki ölüler ve dolaylı ölümler bu sayıya dahil değil. Ayrıca Gazze’de iki milyondan fazla insana karşı açlığın savaş silahı olarak kasıtlı şekilde kullanılması ve İsrail’in yıllardır sürdürdüğü işgal ve apartheid politikası, uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor. Konuşmacılar ve katılımcılar, Federal Konsey’i derhal ateşkes için harekete geçmeye çağırdı. SP Eşbaşkanı Cédric Wermuth, “İsviçre’nin tarafsızlığın arkasına saklanmasından bıktım,” dedi. Unia Sendikası Başkanı Vania Alleva ise, “Hükümetimizin pasifliği kabul edilemez. Bu, bizim adımıza yapılamaz. Artık toplumun geniş kesimleri tarafından desteklenen güçlü bir hareketin zamanıdır. Bu hareket, Federal Konsey’e net ve kararlı bir mesaj gönderiyor: Uyan, artık saklanma, bu vahşeti durdurmak için gereken her şeyi yap. Bugünkü gösterinin – bu kadar geniş bir katılımla – önemi de buradan geliyor,” ifadelerini kullandı.
Cenevre Sözleşmeleri’nin koruyucu devleti ve BM İnsan Hakları Konseyi’nin merkezi olarak İsviçre’nin özel bir sorumluluğu var. EDA’nın (Dışişleri Bakanlığı) hareketsizliği özellikle kabul edilemez ve hemen sona ermelidir. İttifak, Federal Konsey’den şu taleplerde bulundu:
Sivil toplum örgütü BDS adına yapılan konuşmada boykot çağrısı yapıldı.
İsviçre üniversitelerine çağrı: İsrail üniversiteleriyle işbirliğini durdurun. İsrail üniversiteleriyle tüm ortaklıklar ve her türlü işbirliği sonlandırılmalıdır. Bu üniversiteler, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ün işgalini aktif olarak desteklemekte, savaş çabalarını teşvik etmekte ve askeri kurumlarla yakın ilişkiler kurmaktadır. Haziran ayında Cenevre Üniversitesi ve Lozan Üniversitesi, Kudüs İbrani Üniversitesi ile işbirliklerini en azından kısmen askıya aldı. Bu, doğru yönde atılmış bir adımdır; ancak hâlâ yetersizdir. İsviçre’deki üniversiteler, İsrail’in savaş suçlarına dolaylı ya da doğrudan verdikleri desteği sonlandırma sorumluluğunu kabul etmelidir.
İsviçre kültür ve spor derneklerine çağrı: Spor ve kültür alanında soykırım ve apartheid’e yer yoktur. İsrail devletinden fon alan, soykırımcı devletin elçileri gibi hareket eden, İsrail ordusunu destekleyen ya da şiddet içermeyen Filistin direnişini karalayan İsrail kültür ve spor örgütleriyle yapılan her türlü işbirliği sonlandırılmalıdır. Örneğin, İsviçre futbol kulüpleri İsrail’in FIFA’dan dışlanması için kampanya yürütmeli; İsviçre Yayın Kurumu (SRG SSR) ise, Avrupa Yayın Birliği (EBU) İsrail’i yarışmalardan men etmediği sürece Eurovision’dan çekilmelidir.
İsviçre’deki Sivil Topluma Çağrı:İsrail’i Boykot Edin – Soykırımı ve Apartheid’i Durdurun!