İnşaat işçileri pisliğin içinde uyumak zorunda bıraklıdı. Bern’deki bir şantiyede kabul edilemez koşullar: Macaristan’da işe alınarak İsviçre’ye gönderilen inşaat işçileri haftalardır şantiyede aletler arasında yemek yemek, uyumak zorunda bırakıldı. Buda yetmiyormuş gibi işçiler ücretleri konusunda kandırıldı: işçilere 27CHF yerine 15 Euro ödendi. Ücretler şantiye önünde yapılan bir protesto eyleminden sonra ödendi.
Unia çalışanları bir şantiyeye yaptıkları ziyaret sırasında, şantiyedeki güvencesiz çalışma koşullarını gün ışığına çıkardılar. Macaristan’dan gelen birkaç işçi sadece işte çalışmakla kalmıyor, aynı zamanda orada yaşıyorlardı: yerde şilteler üzerinde yatıyorlar, derme çatma bir su kazanının yanında pis bir tuvaleti kullanıyorlar ve yarı yıkık duvarlar arasında derme çatma bir duşu kullanıyorlardı. Unia sendikası derhal harekete geçerek beş işçiyi hijyenik olmayan ve aşağılayıcı koşullardan kurtarmak ve bir insana yakışır şekilde yaşamalarını sağlamak için bir otele yerleştirdi.
Unia tarafından yapılan daha ileri araştırmalar, işçilerin ücret konusunda da dolandırıldıklarını göstermiştir. Sektörde asgari saat ücreti yaklaşık 27 franktır. Ancak işçileri İsviçre’ye gönderen Budapeşt merkezli «Matszbo Team KFT» şirketi işçilere saatte sadece 15 avro ödemiş. Ancak işçiler bu ücreti bile alamamışlar. Konaklama ve yemek için yapılan harcamalar ve ödenekler de ödenmemiştir.
Unia işçilerle birlikte şantiyenin önünde bir protesto eylemi düzenledi ve iş bırakıldı. Bu durum, Schwyz kantonunda bulunan sorumlu şirket «Roga Generalunternehmung GmbH» nin mağduriyetlerden haberdar olmasını ve ödenmemiş ücretlerin derhal ödenmesini sağladı. İşçiler, hakları olan 36 305 frankı aldılar.
Bariz ücret dampingi vakalarında iş durdurma eylemi etkiliyici ve bu tür onur kırıcı çalışma ve barınma durumlarına hızlı bir şekilde son verilmesini sağlayabiliyor. İhtiyaç duyulan şey, ulusal düzeyde ilgili düzenlemelerle birlikte eşlik eden tedbirlerin hedefli bir şekilde genişletilmesidir. Bu vaka aynı zamanda İsviçre’de yapılan masrafların da gönderici şirketler tarafından ödenmesi gerektiğini göstermektedir. Aksi takdirde, çalışanlar – kelimenin tam anlamıyla – çamura batmış olurlar. Bu dava aynı zamanda eşlik eden tedbirlerin ortadan kaldırılmaması ve genişletilmesi gerektiğini de göstermektedir.